23 Ekim 2014 Perşembe



     Sen sustukça içinde büyümez sözcükler. Bir yolu hal tarifi hal çaresi yok. Susmanın da haykırmanın da en olmaz yerinde baş gösterir, başını ağırtır. Gitsen gidilmez, kalmaya mecal bırakmaz. Yaşamayı öğrenmek zorundasın onunla, yok, başka yolun yok senin.

Bu senin kundağın olsun, dedi. Sonra hayretle izledim yüzünü. Kundak mı dedin sahi?




Uzağa gitmedi. Uzak ürkütürdü, biliyorsun. Ayağını bastığı yere çakılı kaldı. Aklıyla bedenini tüm ağırlığıyla kendine sabitleyen noktasından yer çekimine  teslim olurdu. Uzağa gitmedi dedim, bir yere gitmişti de  o yer  mi yakındı? Hep yakınırdı. Hala yakınıyor. Hiçbir şeyden tam anlamıyla memnun olmadı. Kalmayı da benimsemedi gitmeyi de. Her ikisinin de kendince sakıncaları vardı. Bir an için gitmeyi düşündü, uzaklığı ve olduğu yerden kopuşu buydu, sonra bir titreme aldı onu. Avuçları terledi, başını salladı. Gidemem! Gidemedi.