15 Şubat 2015 Pazar



Bu an sonsuza dek donsun. Bozkırın üstüne çakım çakım yıldızlı göğün serildiği anın tadı hep aynı tazelikte kalsın. Bu tanıdık kokular, pak kokular, bu nesneler, irili ufaklı taşlar, kara taşlar, likenli taşlar... İçinde dedikodu ve haset kazanlarının kaynatıldığı bu küçük küçücük evler, çatılı evler, çatısız evler; olanca kötülüğüne rağmen yüzü güleç, yüzü saf çizgilerle bezeli adamlar, kadınlar; ağlayan gülen çocuklar...  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder