4 Mayıs 2015 Pazartesi


    Buğulu dolunay, tüm gizemiyle ağır ağır akıyor. Aklımda karanlıkta kalmış toprak, uyuklayan çimenler, her daim uyanık taşlar, geceyi meraklı bakışlarıyla delen baykuşlar... Aklımda yeryüzü, aklımda gökyüzü ve içinde soluduğumuz bu coşkulu evren, kara boşluk ve onun romantik sessizliği... Bir kuş ötüyor, unutmuş gibi uyumayı; balkonun altında, yaprakları filizlenmiş bir dalın uykulu gözlerine konmuş. Çeşmeden akan tatlı su, kavakların köklerini öpüyor. 

    Oturmuş dinliyorum, gece kalbime dokunuyor, hiç ölmeyecek gibiyiz, yani ben ve gece, birbirimize ses ve sessizlik sunduğumuz bu anlar sonsuza dek sürecekmiş gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder