28 Ağustos 2015 Cuma


    Yeryüzüne kesik vuruşlarını, likensiz pürüzsüz kayalarda yankılanan sesini duymamışlar henüz. Suda yürüyen ılık bir rüzgâr olduğunu bilmiyorlar. Aramızdan geçiyorsun, ışıkları giyinmişsin, görünmüyorsun. Sıradanlığı dudak büktüren onlarca şeyin arasında yitip gidiyorsun. Oysa biz, yalnızca birkaçımız kalbimizi açmış seni izliyoruz. Aynalara soruyoruz seni, üzerinde gezindiğin yapraklara, gün dönümüne, aya, geceye ve tüm uykulara... Gördüğümüz yerde resmediyoruz seni, tek bir kıvrım yüzünde, o tek kıvrımı yakalayıp kömür kalemimize sarılıyoruz. Kayboluyorsun, hem de hemen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder